Eşitliğin Neresindeyiz?


"İnsan, Toplum ve Medeniyet" dersinin bu haftaki konuğu Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cindoğlu, sunumunda, Eşitliğin Neresindeyiz? sorusundan hareketle kamusal ve özel alanda toplumsal cinsiyet eşitsizliği bağlamında kadının erkekle eşit bir birey mi yoksa ailenin bir parçası mı olduğu sorusunu merkeze aldı. Prof. Dr. Cindoğlu; toplumumuzda kadının ailenin temel parçası olarak düşünüldüğünü, bunun, “Yuvayı dişi kuş yapar” gibi söylemler üzerinden kadının toplumsal yerinin evle konumlandırılarak sınırlandırılma yoluna gidildiğini ve bunun kadını geleneksel cinsiyet rolleriyle sınırlandırılmış bir dünyada yaşamaya karşılık geldiğini belirtti.
Cindoğlu, bunun sosyal psikolojinin temel kavramlarından “bilişsel çelişki” durumuna karşılık geldiğinin altını çizerek bireyin sürekli olarak bilişsel çelişki durumunun süreç içerisinde kültürel rol kalıplarının içselleştirilmesiyle meşrulaştırıldığını ifade etti. Kadının yerinin evle sınırlandırılmış olması onun, “modern devletin koruma mekanizmalarına erişimini engellemektedir.” Kamusal alana eşit düzeyde katılım noktasında kadın ve erkeklerin durumunu karşılaştırdığımızda pek çok açıdan kadınların erkeklerle eşit düzeyde olmadığını ve bunun üzerinden başta şiddet olmak üzere kadınların pek çok noktada ciddi mağduriyetler yaşadığına dikkat çekti.
Prof. Cindoğlu, burada üzerinde düşünülmesi gereken temel sorunun “şiddetin sebeplerini değil, süreçlerini ve sonuçlarını düşünmemiz" ve bu durumun aşılması için, modern devlet vurgusu olan, kadın erkek eşitliğini esas alan, kadının birey olduğunu vurgulayan yeni söylemlerin geliştirilmesi" gerektiğini vurguladı.   
 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder